Recent Posts

25 Eylül 2009 Cuma

Cennet ve Cehennem: Mersin İdmanyurdu

Eskilerin saygısını halen taze tuttuğu, yeni neslin ise adını dalga geçmek için kullandığı köklü bir klüp, 25 yıllık süper lig hasretine son vermek için yeniden döndüğü 1. lig'de topraklarının meşhur tarihi turistik yerine nazire yaparcasına ilk 5 haftada önce cehennemi sonra cenneti yaşattı taraftarlarına...



1982-1983 sezonunda düştüğü Süper Lig'e dönme mücadelesinde Mersin İdmanyurdu. Şimdilerde yeni nesil ismini dalga geçmek için kullanıyor olsa da Süper Lig'i 4. sırada bitirmiş, gol kralı çıkarmış, Türkiye Kupası'nda final oynayıp ertesi sezon düştüğü ikinci lig'den Kupa Galipleri Kupası'nda mücadele ederek bir başka ilki gerçekleştirmiş köklü bir klüp. 1982-1983 senesinde o sezon oynadığı 34 maçta 10 galibiyet 9 beraberlik 15 mağlubiyet ile ligi 29 puanla 15.sırada tamamladı. O Sezon 4 takımın küme düşmesi kararlaştırılmıştı ve küme düşen 4. takım Mersin İdmanyurdu oldu. (Averajın aynı olduğu Antalyaspor daha fazla gol attığı için ligde kaldı, 34 puanı olan Ankaragücü'nün o sene ligi 6.sırada bitirdiğini göz önüne alırsanız ne kadar trajik bir düşme olduğunu daha iyi anlarsınız)

Bir kaç yıl önce Bank Asya'dan da düşerek büyük bir girdaba girmişti takım. MİY zaten taraftarından başka kimsesi olmayan bir klüptür. Arkasında ne belediye ne de iş adamları vardır. Dönem dönem farklı güç odakları tarafından kontrol edilmiş ancak hepsi kısa süreli yatırımlar olduğu için bir türlü kurumsallaşamamız, tesisleşememiş. Bunlara rağmen hem köklü tarihi hem de taraftarları ile, 15 taraftarı bile olmayan 3-4 senelik takımların olduğu Süper Lig'i fazlasıyla hak ediyor. 2. ligdeyken bile Bank Asya takımlarından fazla bütçeye sahipti bu takım. İstikrarsızlık yüzünden dönemediği Bank Asya'ya nihayet bu sene döndü. Ama hedef daha yüksek: Süper Lig...

Sezona sıkıntılı başladı aslında Mersin İdmanyurdu. Teknik direktör olarak Serhat Güller'den başlamak üzere bir çok yeni isim tartışıldı. Gönderilenler eleştirildi, transfer edilip sezon başlamadan gönderilenler oldu, taraftarın nefret ettiği eskilerden gelip gidenler oldu. Bolca ismin döndüğü çok hareketli bir transfer sezonunun ardından herkesin ortak noktası: takımın forvet eksikliğiydi. Bank Asya yolunda takımı sırtlayan Zafer Biryol ve Altan Aksoy'la yeniden anlaşılmaması taraftarı kızdırdı. Tüm bu karmaşa içinde başlayan ligde alınan iki mağlubiyet (birisi Adana derbisi olmak üzere) sabırları iyice taşırdı. Hedefteki adam Serhat Güller'di. Boluspor gibi mütevazi bir takımı play-off'a taşımayı başaran Serhat Güller'i çok daha zor bir görev bekliyordu şimdi. Başarıya aç bir camia, büyük transfer bütçesi, etkin bir taraftar grubu ve fanatik spor basını. Öyle ki kaybedilen Adana derbisinden sonra Serhat Güller bir spor muhabiri ile basın toplantısında tartıştı. İyi oynayan takım gol atamıyordu, golcü diye getirilen adamlar kadroya bile giremiyorlardı.

Cehennemi yaşarken Mersin önce biri Türkiye Kupası'nda sonrasında da üçü Bank Asya'da olmak üzere üst üste 4 galibiyet geldi. Takım 4 gol atarak kazandığı maçlarda attığından, fazlasını kaçırmaya devam ediyor. Son olarak ligin kuvvetli takımlarından Altay'ı deplasmanda devirmeyi başardı Mersin. Cehennem cennete döndü. Serhat Güller yavaş yavaş taraftar desteğini kazanmaya başladı. Takımın kendine güveni yerine geliyor. Bu takıma Bank Asya'ya yeni çıkmış bir takım gözüyle bakmamak lazım. Mersin İdmanyurdu çıktığı tatilden döndü. Şimdi yeniden Süper Lig hedefine doğru yürüyor.

Forvet sıkıntısı her ne kadar çözülmemiş olsa da takım iyi oynadığı müddetçe iyi sonuçların gelmesi kaçınılmaz. Çok koşan, yardımlaşan ve kollektif oynamaya çalışan bir Mersin bu görüntüsüyle play-off'u hatta ilk 3ü zorlayacağını gösterdi. Ancak eskiler çok sene galibiyetlerle ve kutlamalarla başlayıp, mağlubiyetlerlere ve protestolarla biten sezonlar görmüşlerdir. Gerçekleşene kadar, hakkında konuşmak için hep çok erken.





1 yorum:

ugur parildak dedi ki...

mehmet ali erbil'in bok yemesi sanirim m.i.y. ile dalga geçilmesi..