Recent Posts

28 Ekim 2009 Çarşamba

Galatasaray 2 - Bucaspor 1

http://www.diyarbakirspor.org/img/galatasaray-bucaspor.jpg

hani klimaniz bozulur, ya da camasir makineniz, her hangi bir dalgamotor bozulur da, tamirci cagirirsiniz eve, ama tamirci geldiginde makineniz birden şov yapar gibi çalışır, mahcup olursunuz tamirciye gereksiz yere.. işte yagmurlu bir izmir gününde, tam 447 kilometre uzaklikta oynanan ve sonucunda galatasaray'in bucaspor'u haketmedigi bir şekilde yendigi musabakadir bu mac.. zira bizim muhtesem calisan makinemiz, milletin gözü önünde calismamaya basladi bu sefer..




maçtan evvel işler iki takim için de iyi gitmemişti aslinda.. galatasaray deplasmanda sari lacivertli takima yenilmiş, bucaspor ise karabük deplasmanında üc gol yiyerek rahatlamisti.. hoş antrenor `kemal kılınc`'in yonetimle "istedigim oyunculari almadiniz" edasiyla baslattigi diyalog "na bunu aldik" diyerek yapilan en hareketi ile sonuclanmis, kemal kilinc birden kendini adanasporda bulmustu.. bunun üzerine `ozcan kiziltan` takimin basina getirilmiş ve bucaspor'un aldigi her kötü sonucta futbolcularinin tiriviri şeyler düşünüp maglup olduklarini soylemeye baslamisti. mesela karabuk maglubiyeti "galatasaray macini düsünen futbolcularimin bok yemesi" olarak ozetleniyordu özcan bey tarafindan..

500 kadar `poşu` grubu taraftari ali sami yen'i teftişe gitmiş, "bucaladik beyinleri" diye mecidiyekoyde dolanirken, galatasaray seyircisi fenerbahce maglubiyetinin şokunu ne üzerlerinden, ne de facebook profillerinden atabilmişti. bu farmville kupasi misali ziraat kupasi maci da nereden cikmisti yahu? arda kewell elano sahada yerlerini almis, mehmet topal ve emre güngör arka ikiliyi kapamis, bereket sabrisiz bir galatasaray sahadayken, galatasaray yerine ordusporda oynasa daha iyi olacak aydin, keitanin kirmizi kart yedigi sağ kanadi almisti..

bucaspor ise ideal kadrosuyla, leblegi gibi gol atan mehmet batdal'iyla, dinamo sercani ile sahadaydi. alemlerin krali deli batdal muhakkak galatasaray'a 3 tane sokacakti. biz cevik bir meydanindan takim otobusunu ugurlarken oyle umuyorduk. ama işte basta dedigim hadise, millet baktiginda, olmuyor her zaman olan şeyler..

maçın başında ahmet çakar tipik istanbullu şımarıklığı ile "bucaspor'un hayatinin en önemli maçı" ayarinda bir şeyler söylerken galatasaray kontrollu oynuyor, bucaspor savunmasi gercekten de hayatlarinin en önemli maclarini oynuyor gibi oynuyorlardi. yahu bu takim adananin, depar atan futbolcuyu vurabilen seyircisi önünde oynadi da kazandi orada maci, ali sami yen'in şık beylerinden neden korktuklarini anlamanın, neden heyecanlandiklarini bilmenin zerre imkani yoktu..

çok geçmeden oz büyücüsü kewell topu aglara gonderdi zaten.. tipik kewell golleri gibi soldan çaktı işte.. bundan 15 dakika sonra bu kez kaptan arda tüm mutsuzluguna ragmen topu aglara cok klas bir şekilde birakiyor, bu tribundeki 500 kadar bucasporlunun moralini hic bozmuyor ve onlar tribunde sarkilar soylemeye devam ediyorlardi.. 2-0 bir şey miydi ki? zamanında daha pis maglup olup, bir de `bornova sokagi`ndan travestilerin tacizlerine onlar hedef olmamis miydi?

buca yavas yavas toparlaniyor, galatasaray'a oyle kolay kolay boyun egmeyecegini göstermeye calisiyordu. ama galatasaray peygamber vitesi ile oynuyordu. buca soyle disini gosterse hemen 3 gelecekti belliydi.. golden 3 dakika sonra elano, bir kaleci cevikligi ile gole giden sercan'in ayaklarina asiliyor, sercan yere düsünce tüm mac boyunca galatasaray a zulum edecek hakem tarafindan oyundan atiliyordu. hakemin belki de macta verdigi 2 dogru karardan birisi buydu.. yeri gelmişken soyleyeyim yahu nasil bir hakem bariz korneri gormez? sms mi atiyordun arkadas sut cekilirken?

elano oyundan atilirken bucaspor devreyi top yaparak bitiriyor, ikinci yarida "abi bizim stada da bu şekli yapsan daha iyi olur, ama o beleş tepe muhabbetini bitiricen" şeklinde mac harici yapisal şeyler konusuluyordu. mehmet batdal bekleneni en azindan biz izmirlilerin bekledigini sahaya koyamiyordu. yahu oyle bir şey ki, ben sahsen bucaspor maclarinin sadece skorlarina bakiyorum son 2 yildir, golleri muhakkak mehmet batdal atiyor biliyorum.. ama işte bu maçta kaleye bile şutu yok adamin.. ki sanırım isliklandi bir yandan da..

her neyse.. macin ikinci yarisi baslarken arda oyundan aliniyor yerine ayhan giriyordu (hoş ilk yarida girmişti ama boyle soylemek daha güzel) bucaspor'un direkten bir topu dönüyor, icabinda boş kaleye atamiyor, hakem gerzek kararlari bucaspor lehine veriyor, ama en sonunda emre penaltiya neden oluyordu. topun basina günün kazma ismi mehmet batdal geliyor, topu roberto baggio vari bir şekilde kuştepe taksi duragina gonderince galatasaray 2-0 üstünlügünü sürdürüyordu. 86. dakika olmustu ki yunus kenanı sag taraftan goruyor, kenan şık bir plaseyi uzak direge gonderip bucaspor'un golunu atiyordu..

hülasa maç 2-1 bitmiş, bucaspor çok şık bir şekilde izmiri temsil etmişti. mehmet batdal biraz kendine güvense, biraz gözünde büyütmese galatasaray'i bambaska seyler olacakti ama işte kismet.. maçtan once bucaspor bu maci izmirde oynamayi teklif etmisti galatasaray'a ama galatasaray kabul etmemisti (buradan büyük takimlari delicesine destekleyen izmirlilere selam ederim. adamlar sizin kara kaşınız kara gözünüz için gelmiyorlar izmire bakin, görün isterseniz de izmirdeki bir takimi destekleyin önce, sonra istanbulu desteklersiniz) kabul etseler, eminim ki bir sari lacivertli ekip (aslinda benim kücüklügümde sari lacivert ve kirmiziydi bucanin renkleri) daha yenecekti galatasaray'i..

ben böyle anlarda, yani boyle maclarda, endüstriyel futbolun o ülke için en baba kluplerinden birinin hala deplasmana otobusle gelip, otobus soforunden "beyler gozlerimiz yandi ama burada duman yaptiniz otobusu" seklinde ayar yiyen bir klubu yendigi maclarda, hele ki o klup benim şehrimin, hayatimin 15 senesinin net bir şekilde geçtiği semtimin kulubuyse, otobusle gecerken antremanlarina bakindigimiz klupse aklima seyh bedrettin destanindaki nazim hikmet sözleri geliyor.. gecen sene altay macında da boyle olmustu:

yenildiler.

yenenler, yenilenlerin
dikişsiz, ak gömleğinde sildiler
kılıçlarının kanını.
ve hep beraber söylenen bir türkü gibi
hep beraber kardeş elleriyle işlenen toprak
edirne sarayında damızlanmış atların
eşildi nallarıyla.

tarihsel, sosyal, ekonomik şartların
zarurî neticesi bu!
deme, bilirim!
o dediğin nesnenin önünde kafamla eğilirim.
ama bu yürek
o, bu dilden anlamaz pek.
o, «hey gidi kambur felek,
hey gidi kahbe devran hey,»
der.





Daha Fazlası...